CumaBriç çıkartması - D Day
Geçtigimiz Cuma gecesi, saatlerin 20:00 'i gosterdigi anda, kendi mekanlarından çıkıp her bir koldan buluşma noktasinaakın eden CumaBriç üyeleri Farukgiller konağının bahçesindeki masanın etrafinda çoktan yerlerini almışlardı ve Halim ile Faruk'un zaten derinlemesine ele aldiklari sohbetlerin detaylarina kendi katkılarıyla nüfuz etme çabasına girmişlerdi bile.
Teknik adamlara yakisan boylesine keskin dakiklik ancak Ittifak devletlerinin Alman harbinde son darbeyi vurma cabasiyla baslattigi Normandiya cikartmasinin askeri planlarinda gorulmustur. CumaBric ekibinin kendi hazirliklarina iki saat oncesinden baslamasinin duyarliligi hic bir karsilastirma kabul etmeyen yuce bir harekettir. Her ikinci Cuma gunu CumaBricuyeleri icin ayri bir hucum ayri bir cosku ve zafer gunudur. Yani Normandiya cikartmasi tarihe nasil D-day olarak gectiyse Cuma geceleri de CumaBric uyeleri icin bir baska D gundur. Boylesine celik dimag ve taviz vermeyen bir karakter gerektiren
CumaBric uyeligi bu gordugunuz Internet sitesi sayesinde gun be gun
tarihin yapraklarina delilleri ile birlikte sunulmaktadir.
Insallah
gelecek nesiller Turk kultur ve degerlerinin yasatilmasi icin verilen
bu onurlu cabayi takdir ve tebrik ile anacaklardir. Kalbimiz mustarihdir
ki gelecek kusaklar bizim icin "Bu adamlar iyi niyetli insanlardi
fakat Bric oyamayi bilmiyorlardi" diyeceklerdir belki ama asla ve asla
"Turk kulturunu oralarda
yasatmamislar" diyemeyeceklerdir.
Iste CumaBric'in simgesi oldugu bu aydinlar hareketinde zurnanin
dut dedigi nokta da burasidir. Mesele, dusunur suratli ifadelerle ya da
ciddi ve kati tavirlarla Bric oynamak degil, Bric'e Turk'e ait
sosyal bir yapi katabilmenin mucadelesidir. CumaBric'in aydin kitlesi
bunun pratigini 1999 yilinda baslatmistir. Dikkatinize sunarim,
burada 8 yillik bir gecmisden bahsediyorum. Sekiz yil once dogan bir
bebek bugun internete baglanip meshur "World of WarCraft" oyunu oynayan afacandir.
CumaBric boylesine saglam goruslerle ortaya cikmis, dayandigi ilkeleri
sayesinde bugune kadar ayakta kalabilmis bir olgudur. Ve gun gectikce bu
hareket daha saglam temellere oturmaktadir. Hareket kendi ust
yapisini da guclendirmek icin evlerinin catisini Titanium ile katlatmak veya
katlatmamak tartismasini bile gundemine almistir.
Alt yapi da hic goz ardi edilmemis ve hatta kanalizasyon ya da
yagmurlarla catidan toplanan artik yani kirli suyun tekrar devreye
girmesi(recycle), damitilip ve buharlastirilip icme suyu olarak
kullanilmasi projelerini hayata gecirmek icin metre kuplerce su tasiyan
su tanklari satin alinmistir.
23 Mart 2007 tarihin de yapilan toplantinin icerikleri
saymakla bitmez. Sayin konsolosumuzla birlikte ayrica Is dunyasinin
sayili isimleri, Universitelerden doktorlar ve Profesorler,
muhendisler gurubundan olusan bir ekip bu toplantida yerlerini aldilar.
Getirilenler ve evden ikram edilenler ile birlikte ortada bir tek kus sutunun
eksik oldugu farkedilmis olsa da bunu dile getirmenin bir ukalalik
olacagi bilindiginden bu durum kimse tarafindan acikca beyan edilmedi.
CumaBric uyeleri gundemi olusturan konular uzerine gorus alis
verisi yapmaya hep hararetle baslardi. Daha sonra bu durum kendisine
"Encyclopaedia Britannica" sifati yakistirilan Halim'in diger
uyelere sundugu on ya da onbes dakikalik yogun icerikli seminerlere
donusuverirdi. Bu aksam olan da bundan
farkli degildi. Halim Nano teknoloji ve uygulamalari uzerine aciklamalarda bulundu. Gecen sefer yapilan toplantimizda ise Kuresel Isinmanin bilinmeyen taraflarini
yani tabiri caizse perde arkasi durumlarini aciga cikarmis, bizlere
kendini agzi acik dinlettirmisti. Nukleer enerjinin faydalari zararlari,
hukumetleri karar almaktan alikoyan masraf durumlari, komur
kullanimi ve atmosfere etkileri, ucuzlugu, bollugu, dunyanin komur
kaynaklarinin gelecek 300 yil boyunca ihtiyaci rahatlikla karsilayacagini falan ogretmisti bize.
Efendim, CumaBric'de tartisma konulari suru sepet, fakat
ortaya atilan gorusler de genellikle fikir birligi olustugu icin ancak
bir iki taneyle sinirliydi. Gerci Turkiye'deki gazete yazarlarinin
hangilerinin bizim kendi andici'mizda yer alacagi konusunda tam bir kaos
yasadiysak da olayi bir sonuca baglayamadan kisisel tercihlere biraktik.
Dun aksamin en atesli konulardan biri YOK'un hala daha nasil
olup da kimsenin ondan memnun olmamasina ragmen varligini surdurebildigi
uzerineydi. Yapilan tartismalar sonucunda ortaya cikan sonuc su
oldu: Siyasi partiler ve hukumet, YOK'un elindeki yetkileri elbet birgun
gelir bizim de isimize yarar diye degerlendiriyorlardi. Hic
olmamasindan sa oldumu da kaymakli tarafindan olur varsayimiyla isler al
gulum ver gulum misali kendi raylari uzerinde yoluna devam ediyordu.
Ve hatta buna benzer bir durum buyuk ihtimal ile ara sira gundemi isgal
eden Hukumet ile Asker arasindaki demecler savasina ragmen
sanki perde arkasinda her ikisinin de gorus birligi icinde davrandiklarina dair de soylenebilirdi.
Sonra konu geldi Turkiye'de Universite hocalarinin maasina,
oradan da ogretim uyeleri ile Universite kadrolarinin maas azligi
nedeniyle isleri yavastan alan vurdum duymaz tavirlarina, sonra
sirasiyla Turkiyede bir yabanci dusmanligi ya da korkusu olduguna,
Turkiye'ye gelen firma ya da kurumlarin sanki Turkiye'nin altini
oyma, sosyal dokusunu parcalama yarisi icinde olduguna dair inanislarin
cokluguna, gazetelerin yalan haberlerle kendi istekleri dogrultusunda
komu oyu yaratma calismalarina, ve daha sonra Turkce'nin gittikce
ikinci dil gibi kullanilmasina, hatta bu konuda yazili ve yazisiz
basinin at basi yaristigina, nasil olup da insanlarimizin boylesine
rahat ve kolaylikla yabanci kelimelere teslim olduklarina, Istanbul
Belediye baskaninin Piyer Loti'den "en guzel bir destinasyon " diye
bahsettigine,
insana bu sekilde konusarak 'pehSuphanAllah' cektirdigine, ingilizce
kelime sokusturmanin bile bile ve kasitli olarak yapildigina, Ataturk doneminde
baslatilan Gunes Dil calismalarinin bir ara tamamen dayanaksiz
iddialara kadar isi goturdugune, mesela Amazon nehrinin adinin aslinda
"Amma
Uzun" lafindan turedigine dair Turk dili bilginlerinin sahip
oldugu inanca, sonra Ataturkun bu ise son verip calismalari rafa
kaldirdigina, Ataturk doneminin bir daha geri gelemeyecegine,
Ataturk olmeseydi Turkiye'nin dunyadaki yerinin nasil bir degisim
gecirebilecegine, hatta Ikinci dunya savasi baslamadan once Ataturk'un
Ingiltere ve Fransa ile ittifaklar kurma calismalari yaptigina, sonra
yine Ataturk'un ikinci dunya savasi uzerine ortaya koydugu kehanetine ve
savasin cikacagini savasin cikmasindan bes alti yil once bir
mulakat ile Time dergisinde Amerikali General Mc Arthur'a anlattigina,
ve bu savasta Almanya'nin Avrupanin kaderi uzerinde nasil soz sahibi
olacagini bildirdigine, ancak Amerika'nin yardimi ile Avrupa'nin
kurtulacagini dile getirdigine, hayir hayir aslinda acikca gozler
onune serdigi icin aklinin ustunlugune duydugumuz saygiya, Ataturk'un
olmesine yakin yillarda Inonu'yu yonetimden uzaklastirip yerine Celal Bayar'a
destek verdigine, Ataturk oldukten sonra Onun resminin bazi Turk
paralarindan cikarildigina, Almanya'da Hitler basa gecince, Inonu'nun de
kendisini Milli Sef, Ataturk'u de Ebedi Sef ilan ettigine, bu
unvanlarin Fuhrer unvani ile cakistigina, Savasin cikmasi ile ortaya
cikan yeni dunya dengelerine, daha sonra Yavudi'lerin hemen her olur
olmadik Hollywood filmlerinde kendilerinin varligini hissettirdigine,
mesela garson olarak servis alan bir adamin alakasiz bile olsa
basinda
Yavudi'lere has takke ile goruldugune, oradan baglanti yaparak aslinda
dunyayi yoneten zengin bir gurubun olduguna ve bu gurubun icinde Yavudi'lerin
cokluguna, 'conspiracy' teorilerine, 9-11 oldugunda Pentagon'a dustugu
soylenen ucagin aslinda bir roket olduguna, hatta ogun o ucagin ucus
numarasi
ile iki ayri ucagin havalandigina, bu tur bilgilerin kaynaginin da www
rense dot com'dan yayin yapan bir internet sitesi olduguna, Erden'in bu
siteye yaptigi taramalarda acayip bilgilere ve alternatif bakis
acilarina yer verildigine sahit olduguna ve bu yuzden Erden'in herkese
bu siteye bir goz atmayi tavsiye ettigine,oradan donup dolasip
birseyler yemek icin mola verilmesine fakat bunun ancak bir iki dakika
ile sinirli kalip aynen tartismalarin kaldigi yerden devam etmesine,caylarin
icilmesine, sigaralarin yakilmasina, saatlerdir haril haril yanan
mangalin ustunde kestane bombalari patlatmaya, sislere dizilmis
sucuklari atesin ustunde evirip cevirmeye ve yaglarini akitmaya,
atesin ustune dusen yagin yanmasi ile olusan kokulu dumandan kacacak yer
aramaya ve en nihayetinde de tuzlulari yedikten sonra midelerimizde
hala daha dondurma ve asure tatlilarina yer kaldigini gormekten dolayi
yasadigimiz hayretlere gelmisti sira.
Iste boyle hep yedik hep konustuk, tantana bol oldugu icin
lafi birbirimizin agzindan kapma yarisina basladik. Galiba Mehmet bu
konuda biraz egitimsizdi, Sonunda dayanamayip "yetti lan" deyip kendini ortaya atti. Lafin ucundan tutmayi basardi.
Arasira Bric oynadik, Bes takim oldugu icin oyunlari hizli
tuttuk. Bu konuda bir yontem gelistirip, herkese birer zon baglattik.
Fotograflarda da goreceginiz gibi 33 puanli bir partide As ve
Papaz'in sayilarini ortaklar karsilikli deklare ile bulamadigindan isin
kolayini tonton ninelerin yaptigi gibi "Eee.. daha daha neler var ayol"
turunden hatir sormalarda buldular. Ve puan bolluguna ragmen oyunu
"neme lazim, seytan dodurur" korkusuyla Silem ile actiktan sonra Grand
Silem ile bitirdiler. Galiba bundan baska da pek bir "Olay Haber"
olmamisti oyunlarda. Herkes yiyecegi sucuk ve asureleri hayal edip
duruyordu. Nedense artik oyunlarda kimin kazanip kimin kaybettigi
onem tasimaz olmustu. Bric gecelerinin sohbet tarafi daha agir
basiyordu. Su fotograflara bakin da neden oyle olduguna siz karar verin. Benim soyleyecek sozum kalmadi artik...
Toplantidan Fotograflar
Asurenin hasmeti
Iste O 33 Puanin masaya serildigi an
Ayakustu sohbet. Konsolos Turgut bey Ekrem ve Erden beyler ile mangal isiyle mesgul gorunuyorlar
CumaBric Meclisi: Soldansaga sirasiyla uyelerin adlari:
Ekrem, Halim, Celal, Tonguc(yuzu donuk), Ibrahim (geri planda), Mehmet, Guven(arkasi donuk),
Bulent(geride ayakta), Erden, Turgut, Faruk(on planda ayakta) beyler
fotografi ceken ise Turker bey
Ayni meclisin bir baska acidan gorunumu.. Yakin planda Tonguc ve Guven beyler
Cizir bizir..! Dumanlidir bugun basim, of aman oofff...!
0 comments:
Post a Comment