AHESDE ÇEKTIK KUREKLERI MEHTAP UYANMADI
Geride
biraktigimiz son iki hafta CumaBric icin hareketli gunlerle doluydu.
Dikkate deger en onemli olay internet sitemizin bastan sona yeni bir
gorunum ve icerik ile okurlarina merhaba demesiydi. Ilk yayinimiz Mayis
ayinda olmustu. Ogunden bu zamana CumaBric'in internet sayfa duzeni
MS-Word kullanarak yapilmisti. Tabii bunu itiraf etmek, Unix ve Linux
gibi uygulamalarin gediklisi ve "uzmani" bendeniz icin cok aci
birseydi.. Fakat ne yapalim, "zararin neresinden donulurse kardir"
deyip, profesyonal yazilimlardan birini kullandim ve bu ise gereken
zamani da yaratip CumaBric icin yeni internet sayfa duzenini kurdum
(dikkat burada yanlis bir Turkce kullanarak "..kurmus oldum" demiyorum,
"kurdum" diyorum.. Aynen dikkatinize sunarim, boylece taklitlerimizden
sakinirsiniz).
MS-Word ile yaratilan internet sayfasi
cok hantal oluyordu, yavas yavas 'download' ile sorun yaratiyordu,
Fotograflarin renk kalitesinde dusme oluyordu. Bende de tansiyon
artiriyordu, geceleri uykumu kacirtiyordu, iki satir degisiklik icin iki
saatima mal oluyordu.. Anliyacaginiz, iskenceye son dedik,
zincirlerimizi kirdik, hem de en iyisini yaptik ve 17 Agustos tarihinden
baslayarak, yeni sayfa duzenlerini MS-Word'suz bir oratama attik.
Artik MS-Word degil, internetden bedava indirdigimiz profesyonel bir
yazilim olan Mambo kullanmaya basladik. Eski sayilari bilenler icin bu
degisiklik buyuk... Kocaman... Felaket denecek sekilde modern ve de
gicir gicir fiyakali... Hani, bu degisikligi bir koylu amcama anlatmaya
kalksaydim herhalde sunu derdim: "Satilmis amcaaa, biz evvelden
essegin ustunde gediyordug gedecemiz yere... simdiyse, artik essegden
indig, Gadillag' a biner oldug, Bu Gadillag hem rahatlig veriy, hem
de, gorenler sasginliglarindan goccug dillerini yutiy..! Darisi senin
de basina agamm..!"
Iste bu duygu ve dusuncelerle Cuma aksami Farukgiller konaginda
toplandik. Uzun bir zaman yeni sitenin sahip oldugu ozellikler uzerine
konustuk. Kerkes durumdan memnundu. Getirdigi olanaklar sonsuzdu.
Herkesin bir kosesi olacakti, yazilarini yayinlanacakti, tatile cikanlar
yayinina ara verecekti, birinin A dedigine oburu B diyecekti, fena
halde dinamizm ve renklilik ortaligi kaplayacakti, tabii bu is ancak uye
olanlara acikti, siteye uyelik kaydi yapmak bedavaydi ama kabul
edilmesi torpile bagliydi, hersey iyi niyetle orantiliydi, aynen "KAR"
romaninda defalarca dendigi gibi "Goreceksin, hersey cok guzel olacak"
di. Bu arada Ekrem kendi sansizligina durup durup icerledi, gecen
toplantida yedigimiz ictigimiz sergilendi ya,,, Ekrem onlari gordukce
hop oturdu hop kalkti, biz anlattikca o derdinden "Ah Ulan... Ahh"
cekti. Halbuki, aksine bu aksam hic de bir olaganustuluk yoktu, hersey
oldukca siradandi, sakin sakin herkes oyunlarini oynadi, oyunlar kisa
zamanda tamamlandi, Faruk-Turker ikilisi bir kere 5 karo oynayabildi,
sonra durmadan gelene gecene "pass" dedi, Ibrahim-Celal-Mehmet
ortakligi onune geleni silindir gibi ezdi gecti, oyunlar oylesine sakin
sakin oynandi ki, hatirda bir sey kalmadi, Galiba Erden-Tonguc ikilisi 3
sanzatu ile ilk oyunda hemen zon baglamisdi fakat bu basari pek yanki
yapmamisti. Herkes kendi laflamasini yapiyordu. Guven cok mesguldu,
PC'si DVD ile muzik calamiyordu, biz teknik yardim paketini sununcaya
kadar, Mehmet coktan imdadina yetismisti, Mehmet universitede madenciydi
fakat, yere yakin duran PC'lerden de cok iyi anlardi, hani biz ondan
"Micro$oft isleri Bakani" diye bahsetsek abartma olmazdi, buyuklugunu
gostermisti ve PC'nin DVD'sini tekrar calisir hale getirmisti, Sonra ben
getirdigim Linux CD'leri kullanarak arkadaslara Linux nedir, nasil
calisir, farki nedir... bu konular uzerine detayli bilgiler verdim.
Faruk, Ekrem, Ibrahim olldukca ilgilendiler, sorular sorup detaylara
girdiler... Halim ve Celal pek onemsemediler, Linux'un faydasi
Afrika'dan oteye gecmez dediler, PC'de komut yazmak da neymis biz oyle
sey bilmeyiz dediler. Belli, Windows geregini yapmisdi; bir guzel,
gozlerini boyamisti. Bilmiyorlardi ki, kaybedecekleri, zincirlerinden
baska birsey olamazdi. Ben fazla ustelemedim, her ikisini de Allah'a
havale ettim. Boylece, gorevini yapmis bir Linux'cu olarak ici huzur
dolu sekilde anlatacaklarimi anlattim, getirdigim CD'leri ilgilenenlere
verdim. Sonra disari bahceye ciktik, cesitli konular uzerine lafladik,
Mars'dan bahsettik, Mars'da suyun olup olmadigina dair bildiklerimizi,
okuduklarimizi ilettik, Sonra Celal bize katildi, bosverin bu isleri
dedi, ortada memleket dururken Mars'i kurtarmanin lafi mi olur dedi,
biryerlerden bulup da internet sayfalarimiza aktardigi yazinin yorumunu
yapti, hepimizin vardigi genel kani yazinin biraz olaylari abarttigi
seklindeydi, Sonra Turkcenin yozlasmasi konu edildi, bir dolu ornekler
verildi, cahili iki kelimeyi bir araya getirmekden acizdi, okumusu iki
kelimenin arasinda Ingilizce eklemeyi huner olarak goruyordu, hatta
Ekrem bunu konu alan bir yazi bulmus ve Internet sayfamiza yollamisti.
Turkcenin yozlasmasi hizla yol aliyordu, buna dur demek nasil
olabilirdi..!? Erden, dusunmesini bilen insanlar yaratamadikdan sonra
bir ulke her turlu felakete gebedir dedi, Aklina gelmeyecek bir dolu
olay herkesin gozu onunde olur biter, ne oldugunu bile anlayamazsin
dedi, etrafdaki komsu ulkelerden ornekler verdi, soyledikleriyle bizce
de hakliydi. Avustralya'daki egitim sisteminde ozellikle ilkokuldan
itibaren cocuklarin cesitli projeler yaparak, konulari arastirip,
ogrenmeleri uzerine kurulmus egitim sistemi cok guzel isliyordu.
Sorgulayan, arastiran kafalar ulkenin gelecegiydi, Turkiye bu konuya
daha fazla onem vermeliydi, aksi halde ortaya komik durumlar cikardi.
Bulent Ersoy tek basina koca bir hafta boyunca nasil olup da gundemin
ana maddesi oluyordu, hayret edilecek birseydi...
Geriye fazla da anlatacak bir sey olmadi, dedigim gibi geceye
derin bir sakinlik hakim olmusdu. Bazilarimiz Turkiye'de bir tatil yapma
planindaydi, O yuzden gelecek oyunlara biraz ara verilecekdi. Bu belki
bir ay olurdu. Biz de yola cikacaklara Gule Gule gidin, Gule Gule gelin
dedik, sakin ve yavas, evlerimize dogru dagildik.
CumaBric Editoru
OYUNLARDAN GORUNTULER
TAKIMLAR Listesi
1. TAKIM: Erden - Tonguc
2. TAKIM: Faruk - Turker
3. TAKIM: Halim - Guven
4. TAKIM: Ibrahim - Mehmet (+A.Celal)
Erden-Tonguc ekibi Ya Bismillah deyip 3 sanzatu ile siftah yaparlarken
Bizde ne puan var, ne renkli var... Yapacak fazla bir sey yok
Erden'ler bizden aldiklari +9 puani aynen hayrini goremeden Halim'in ekibine hediye ederlerken goruluyor
Ekrem, Kacirdin agbi... Buyuk bir tantanaydi ve, kacirdin... Yazik.. Cok yazik...
Bu bahcenin bir benzerinin de Babil'de oldugu soylenir, bunu da bilin yani...
Guven, "yapacak birseyiniz yok... iki fazlasina verin" derken...
Oyle de... Sen gene de oyna... Bakarsin seytan doldurur... Neme lazim...
Uy Anamlar... Ibrahim'lere karsi oyun actigimizi unutmusum... Sakinlikten olmali...
Ah bir ataasss veerrrrr.... Cigaramiiiiii, Yaaakaaaayyiimmmmmmmm....
Cig Kofte isleri Bakanisi Oymen, Turkiye'de incelemelerde bulunmak uzere Avustralya'dan ayrilmazdan az once
Efendim, bu fotograf size birsey ifade ediyor mu..? Yoksa Celal coktan oyunun batarini buldu mu..?
Dedigim gibi, Mehmet madencidir ama, Yere yakin PC'lerden de iyi anlar....
Bu arada Guven DVD'sini yeniden calistirdi ya... Linux'u coktan unuttu bile...
SKOR TABELASI
0 comments:
Post a Comment