Home » » 12 Agustos 2005 CumaBric Gecesi

12 Agustos 2005 CumaBric Gecesi

Sen cok yasa Erden…!

 
Bu aksamki toplanti icin Faruk'larin Konagina vardigimizda herkesde alisik olmadik bir cosku ve telas vardi… Herkesin eli doluydu, tatlilar, borekler, cokerler, tuzlular, sebzeler, meyvelar masayi donatmisti. Sanki herkes sozlesmis gibi birbirine surpriz yarisindaydi. Ekrem’in surprizi evde kalip cocuk bakmakti. N’apalim bu da onun kismetiydi. Erden, sen ve sakrak bayram yapiyordu. Onun yas gunuydu ve yeni baba olmus gibi bir sevinc icindeydi. Saraba, Rakiya paldir kuldur giristi. Belliki bugun tam keyifliydi. Gunlerce ve hatta haftalarca yagmur yuzu gormeyen Brisbane sehri, bugun yagmura merhaba dedi. Bizim bahce sohbetinin icine edildi. Yagmur yagacak zamani da tam bulmustu. Hafif hafif yagmasi bir yana, havada dondurucu bir soguk vardi.. Hatta hic olacak sey degil, guney bolgelere kar yagmisti. Bu da iklimin surprizi oldu. Belliki bu gece surprizler gecesiydi. 
Celal bile daha erkenden gelmisti, Tribunde kalmayip hemen gruba katilmisti. Erden icmeye devam ediyordu. Galiba bu ikinci bardagin sonuydu. Neyse, biz basladik kartlari cekmeye. Disarisi soguk oldugundan iceride kumelendik, harareti arttirdik, Ibrahim’in getirdigi elmali corek firinda 50 dakika pismesi gerekiyordu, icerinin sicakligina firinin sicakligi da ekleniyordu. Ustelik, Oymen’in getirdigi cig kofteler sayesinde acili yemekden icimiz yaniyordu. Yani, sicagi gordukce iyice mayismaya baslamistik, o yuzden ickiyi arttirmistik. Ictikce sallaniyorduk, ne kozu hatirlayabildik, ne de cikan kartlari, gelisi guzel kondurduk kozlari, Tonguc, Mehmet’lere karsi oynarken uc cikamadan iki batti, sonra bunu bir daha tekrarladi, gecenin acilisini yapti, siraya baskalari kaydi, onlar da kontur cekip Ibrahim’e cengel atti, fakat, Ibrahim bu…, Fena surpriz yapar, hic acimazdi… Aynen 4 sinek cikar oyunun sansini dondururdu, ve Vallaa da aynen oyle olmusdu.

Ibrahim-Turker ekibi Erden-Mehmet ekibini fena silkelemisdi, boylelikle moral tazeleyip yemek molasi vermislerdi… Durmadan birseyler yeniyordu, agizlar dolu oldugundan ne deklere yapildigi anlasilamiyordu, herkes icerde oldugundan tam bir sohbet curcunasi kopuyordu, Erden galiba Rakiya ara verip Sarap’a baslamisdi, ya da hafifden kalite kontrolu yapiyordu, Halim Tonguc’a ortak olmakla iyi etmisdi. Tonguc gerekli puanlari toplayip, Oyunu da Halim’e devrediyordu, bir ara saate bir baktikki ohhoooo, daha ikinci oyunda gecenin 11’iydi. Oyunlar yavas seyir takip ettiginden, bizlerde rehavet baslamisti. Daha masada yenmeyi bekleyen kekler ve corekler vardi, Tonguc’un yavas yavas uykusu bastiriyordu. Onun bu haline alisik olanlar, Tonguc’a manevi destek veriyordu, Onun yerine oynamaya basliyordu, Eger Tonguc tuvalet molasi verip de geri geldiyse iki saat boyunca Tonguc’a oyunun tarihcesi anlatiliyordu… Yani, bi sey olacagindan falan degil de.. iste maksat, Tonguc kendi basina bi oyun cikartsindi, Tonguc kartlari oynadikca arkadan “HUURRAYY” cekiliyordu, fena da olmuyordu, cunku ise yariyordu. Bu tazzikle Tonguc oyunu hakkiyla bitiriyordu. Erden, “bu gece benim gecem” diyordu ve Rakisina buz koyuyordu, sonra caylar geldi, tulumba tatlilari yendi, arada sirada sansurlu laflar edildi, Mehmet, belliki Tonguc’dan kapmis, elini kolunu kullaniyordu, Mehmet’in bu geceki surprizi de buydu, Celal laf etti ama Mehmet kendini oyuna vermisti ve zon baglamak uzereydi, genellikle bugece oyunlarda kartlarin hakki verildi de, zon baglamak icin aslinda kucuk koz deklere etmek kimsenin aklina gelmedi.. Hatta Ibrahim, “elimdeki puan neyse onu oynarim” deyip, kendince Erden’e Bric ogretti, iste bu da Ibrahim’in surpriziydi… Bu gece surprizlerin biri gitti, digeri geldi. Mehmet Erden’in uc kor’unun ne anlama geldigini daha yeni ogrendi, bunca yildan sonra, bu da birseydi… Kabahat onda degil acili cig kofte ve ickideydi, gecenin yildizi da olabilirdi fakat ani atakla Ibrahim oyunlarin hakkini Verdi, yildizini parlatmayi bildi, Fakat belki de gercek yildiz Tonguc’un arkasindaki manevi destekdi. Bu durumda, Ibrahim Tonguc’a karsi degil de yedi duvele karsi oynar gibiydi, yandaki fotograflara bakmak bunu anlamaya yeterdi, Erden tuvalet molasi vermisti, geldi kendine bir raki koydu, buzunu da yerlere devirdi, ortalikta daha yenmemis yemekler vardi ustelik misirlar hic acilmamisdi, disarida mangal yagmura ragmen haril haril yaniyordu… Aklima gelmisken soyleyeyim.. Hadi bari, bu mangaldan da bahsedeyim… Bu mangal dunyada tekdir. Birtek Avustralya Brisbane sehrinde Farukgiller Konaginda bulunur. Ne ithal edilir, ne de ihrac edilir. Aynen bu web sitesinde teshir edilir. Kopyasini arasan onu da bulamazsin, cunku teknigi cok ozeldir. Genisdir ve de derindir. Dunya'yi icine alir ve daha da var mi diye etrafina bakinir... Siz attikca odunlari, o banamisin demez, herbirini catir catir patlatir. Yasmis, kuruymus, ciraliymis demez, hepsini daha sen arkani donmeden kule cevirir.

Bizim Faruk, bu mangal islerinin uzmanidir. Faruk'un bu gordugunuz Alamet-i Farika, Sahane-i Muhtesem mangali konakda verilen buyuk BBQ (yoksa barbeku mu demem gerekirdi) partilerinin olmazsa olmaz techizatidir. Bu mangal aslinda cok amacli bir donme davuldur. Halis celiktir. Her tarafi igne deligi gibi delik desiktir. Iyi hava alir, iyi hava gecirir. Genis mi genistir. Yandan koysan 50 kilo odun alir, ustten koysan onu ikiye katlatir. Bir kivilcimlik kibrit isini gormeye yeterlidir. Sipsak, aninda harlar... Aman.! temkinli davranin, alevler yuzunuze atlar. Yillarin cilesini cekmistir bu mangal. Cekmistir cekmesine de… bana misin dememistir. Gorenler zannederki 40'ina daha yeni basmistir; yani anliyacaginiz, en verimli caglarindadir. Yaz demez kis demez, gunes demez, yagmur demez, haldir haldir, gurulduye gurulduye vazifesini icra eder. Onunla pisirilmis etler en lezzetli hale gelirler. Hele hele kestanelerin ici, cifte kavrulmus badem gibi piser. Bu mangal kac nesile hizmet etmistir; tarihinin kokleri taa 1939 Alman harbine kadar uzanir, gider. Faydalari saymakla bitmez. Bir zamanlar onden doldurmali camasir kazani iken dakikada 300 devir yaparak rekorlar kirmistir. Ustun hizmetlerini yillarca aksatmamis, sonucda mangallikta karar kilmistir. Ne o bizden vazgecer, ne de biz ondan. Hemen elimizin altindadir. Aninda hizmete hazirdir. Ustunde et kavrulmasa bile, yanan atesinin cekim alaninda, diyar diyar memleket turkuleri yakilir, memleket kurtarilir, cigara yakilir, misir kozlenir, kestane kavrulur, hikayeler anlatilir, sarkilar siralanir… iste boyle boyle, saatler gecenin ikisini bulur. Gelgelelim bu mangal da az sansli degildir yani… Sayemizde, resimleri basilir, Google ile dunya, aleme tanitilir. Kolay kolay akla gelmeyen teknigiyle de, konu komsuyu kiskandirir… Uzun lafin kisasi… eksik olmasin, bu mangalin sayesinde bizlerin keyfi gicir mi gicirdir.

Icerde oyunlar gecenin 1’ine dogru hala daha devam etnekdeydi, Erden yeni cikan bir rakidan bahsediyordu, galiba adi Efes mi neydi, biz basladik misirlari acmaya ve sislere takip atese koymaya, iki saniyede kozlendiler, icerdekiler helal olsun dediler, iyice kizarmis olanlar tabak icinde hala daha catir catir ses verdiler, oylece herbirimize ikram edildi, afiyetle yenildi, Ibrahim eski anilarini anlatti, bir zamanlar guney doguda bir devlet sirketinde uzman muhendis olarak calismisti, sakali cikmamislarin kiral kesildigi yerlerdi, o zamanki sartlar oyleydi, kadrolu olanlar is bildiginden degil, cemmaat kontenjanindan koltuk kapmak icin yerlestirilmislerdi, kendilerinden olmayana tornavida gosterirlerdi, ustelik bunlari yapanlar alelade gariban tiplerdi, vatanin degil kendi dergahinin emrindeydi. Ibrahim, onlara ragmen kendi bildiginden taviz vermemisti…

Biz oradan buradan laflamayi surdururken, baktik coktan gecenin ikisi olmus, hepimizin gozleri cukuruna kacmis, daha oynanacak oyun oldugu halde kimsenin oynamaya gucu kalmamis, oyunu birakma karari alinmis. Madem oyle dedik, sigara yakmaya disariya ciktik, sonra CumaBricForumu uzerine ayakustu konustuk. Gelecek vaad eden, potansiyeli olan bir proje dedik, Cuma bric artik Google’la girdiginden, Bric kelimesi altinda tarama yapmak kolay olur dedik, Google ile birlikte ziyaretci de artar, merakli olanlar varsa kimmis bunlar, neler yapiyormus diye sitemize tik’ lar dedik… Iste gece boylece bitti. O arada, Erden son raki bardagini da mutfakda suyla calkaliyordu, Tonguc arabada arkaya alinmisti, ozel yatak ona ayrilmisti. Erden’in yas gununu tekrar kutladik ve iki hafta sonra bulusmak uzere Farukgiller Konagi’ndan ayrildik.

CumaBric Editoru
 


OYUNLARDAN "ENSTANTENELER" 

TAKIMLAR Listesi
1. TAKIM: Mehmet - Erden
2. TAKIM: Halim – Tonguc
3. TAKIM: Ibrahim - Turker
4. TAKIM: Faruk - Guven (+A.Celal)

 
Buyuk bir gece olacagi her haliyle belliydi… Sultan sofrasi coktan hazirdi…
cigkofte, tulumba tatlisi, Elmali corek, zeytin ve peynir icli ev ekmegi,
saraplar ve raki, caylar, kozlemelik misirlar



















Erden’nin yas gunu de bugune denk gelmis…
Sansli adam Erden, tam da dogacak gunu bulmus
Iyiki dogdun Erdeeen…. Iyiki dogduunn Erdeeenn…!



















Kartlar henuz cekilmeden, disarinin keyfini cikariyorduk…
Bric gecelerinin mangal atesi olmazsa tadi olmaz



















Faruk, evsahipligini kusursuz yapar, elinden her is gelir…



















Ilk oyunda Mehmet hizli bir ‘start’ yapti, Tonguc’a 3 gostertip, 2 batirtdi.















Ibrahim, Mehmet’e uzun serili acilimlarin ne anlama geldigini anlatiyor, Erden suskun bakiyor.



















Iste Erden’in elideki kartlar



















Cay, Raki, Cig Kofte, bric, Iste hayatin gercek tadi…



















Oglum Turker, biraz da kendini yazsana, benden kactane firca yedin,, anlat bunlari…



















Buyrun Bay, Buyrun Bey…! Heryerde var boylesi yok, Buyrun..!



















Gel de simdi bu kartlarla iki sanzatu oyna oynayabilirsen…
Eh, bu da Halim’den sana yas gunu hediyesi iste..
Kim sordu sana ihtiyac molasi vermelisin diye..



















Tonguc caresiz bakislarla manevi destek arayisinda.
Faruk, durumun destek vermeye deger olup olmadigini inceliyor



















Biraz dusun, sonra da kasin… biraz daha dayan Tonguc, yardim tam kosede geliyor.



















Fakat O ne…! Tonguc muradina ermistir…
Her iki koldan kayitsiz sartsiz, tam yardim destegiyle kusatilmis haldeyken..
Erden, sus sus sus kimse duymasin diyor ama… Tonguc, firsati kapmis, elbette gulecek



















Mehmet bile yardima geldikten sonra, Tonguc’un sirti yere gelmez arkadas…















Digerleri ise, Tonguc’a “sana ben degil, Allah yardim etsin” diyor



















Bu arada Mehmet, kendisine sayisal Lotto’nun gonderdigi
bir bucuk dolarlik ceki devlete bagisladigini soyledi ve iste
ispati buradadir dedi…
























Ve iste, CumaBric'in Komuta Kontrol ve Operasyonlar Merkezi' ndeyiz...
Cekilen "enstantene"ler "digital" kameralardan internet sayfalarina transfer edilir.
CumaBric'in internet yayinlari bu gordugunuz sistemlerden yapilmaktadir.



















Merkezde bir masa da CumaBricForumu ForumSahibi'ne ayrilmistir.















Merkeze giris tam bir kontrol altindadir...
Bu amacla, gerekli olan her turlu techizat ve tedbir alinmistir.
Ingilizce ifadeyle:
Enter At Your Own Risk" 
 








SKOR TABELASI

0 comments:

Post a Comment

 
Copyright © 2013. CUMA BRIC FORUM - Bu sitede yayinlanan hikayeler kopyalanamaz ve baska bir yerde izinsiz basilamaz.