Sen cok yasa Erden…!
Bu
aksamki toplanti icin Faruk'larin Konagina vardigimizda herkesde alisik
olmadik bir cosku ve telas vardi… Herkesin eli doluydu, tatlilar,
borekler, cokerler, tuzlular, sebzeler, meyvelar masayi donatmisti.
Sanki herkes sozlesmis gibi birbirine surpriz yarisindaydi. Ekrem’in
surprizi evde kalip cocuk bakmakti. N’apalim bu da onun kismetiydi.
Erden, sen ve sakrak bayram yapiyordu. Onun yas gunuydu ve yeni baba
olmus gibi bir sevinc icindeydi. Saraba, Rakiya paldir kuldur giristi.
Belliki bugun tam keyifliydi. Gunlerce ve hatta haftalarca yagmur yuzu
gormeyen Brisbane sehri, bugun yagmura merhaba dedi. Bizim bahce
sohbetinin icine edildi. Yagmur yagacak zamani da tam bulmustu. Hafif
hafif yagmasi bir yana, havada dondurucu bir soguk vardi.. Hatta hic
olacak sey degil, guney bolgelere kar yagmisti. Bu da iklimin surprizi
oldu. Belliki bu gece surprizler gecesiydi.
Celal bile daha erkenden
gelmisti, Tribunde kalmayip hemen gruba katilmisti. Erden icmeye devam
ediyordu. Galiba bu ikinci bardagin sonuydu. Neyse, biz basladik
kartlari cekmeye. Disarisi soguk oldugundan iceride kumelendik, harareti
arttirdik, Ibrahim’in getirdigi elmali corek firinda 50 dakika pismesi
gerekiyordu, icerinin sicakligina firinin sicakligi da ekleniyordu.
Ustelik, Oymen’in getirdigi cig kofteler sayesinde acili yemekden icimiz
yaniyordu. Yani, sicagi gordukce iyice mayismaya baslamistik, o yuzden
ickiyi arttirmistik. Ictikce sallaniyorduk, ne kozu hatirlayabildik, ne
de cikan kartlari, gelisi guzel kondurduk kozlari, Tonguc, Mehmet’lere
karsi oynarken uc cikamadan iki batti, sonra bunu bir daha tekrarladi,
gecenin acilisini yapti, siraya baskalari kaydi, onlar da kontur cekip
Ibrahim’e cengel atti, fakat, Ibrahim bu…, Fena surpriz yapar, hic
acimazdi… Aynen 4 sinek cikar oyunun sansini dondururdu, ve Vallaa da
aynen oyle olmusdu.
Ibrahim-Turker ekibi Erden-Mehmet
ekibini fena silkelemisdi, boylelikle moral tazeleyip yemek molasi
vermislerdi… Durmadan birseyler yeniyordu, agizlar dolu oldugundan ne
deklere yapildigi anlasilamiyordu, herkes icerde oldugundan tam bir
sohbet curcunasi kopuyordu, Erden galiba Rakiya ara verip Sarap’a
baslamisdi, ya da hafifden kalite kontrolu yapiyordu, Halim Tonguc’a
ortak olmakla iyi etmisdi. Tonguc gerekli puanlari toplayip, Oyunu da
Halim’e devrediyordu, bir ara saate bir baktikki ohhoooo, daha ikinci
oyunda gecenin 11’iydi. Oyunlar yavas seyir takip ettiginden, bizlerde
rehavet baslamisti. Daha masada yenmeyi bekleyen kekler ve corekler
vardi, Tonguc’un yavas yavas uykusu bastiriyordu. Onun bu haline alisik
olanlar, Tonguc’a manevi destek veriyordu, Onun yerine oynamaya
basliyordu, Eger Tonguc tuvalet molasi verip de geri geldiyse iki saat
boyunca Tonguc’a oyunun tarihcesi anlatiliyordu… Yani, bi sey
olacagindan falan degil de.. iste maksat, Tonguc kendi basina bi oyun
cikartsindi, Tonguc kartlari oynadikca arkadan “HUURRAYY” cekiliyordu,
fena da olmuyordu, cunku ise yariyordu. Bu tazzikle Tonguc oyunu
hakkiyla bitiriyordu. Erden, “bu gece benim gecem” diyordu ve Rakisina
buz koyuyordu, sonra caylar geldi, tulumba tatlilari yendi, arada sirada
sansurlu laflar edildi, Mehmet, belliki Tonguc’dan kapmis, elini kolunu
kullaniyordu, Mehmet’in bu geceki surprizi de buydu, Celal laf etti ama
Mehmet kendini oyuna vermisti ve zon baglamak uzereydi, genellikle
bugece oyunlarda kartlarin hakki verildi de, zon baglamak icin aslinda
kucuk koz deklere etmek kimsenin aklina gelmedi.. Hatta Ibrahim,
“elimdeki puan neyse onu oynarim” deyip, kendince Erden’e Bric ogretti,
iste bu da Ibrahim’in surpriziydi… Bu gece surprizlerin biri gitti,
digeri geldi. Mehmet Erden’in uc kor’unun ne anlama geldigini daha yeni
ogrendi, bunca yildan sonra, bu da birseydi… Kabahat onda degil acili
cig kofte ve ickideydi, gecenin yildizi da olabilirdi fakat ani atakla
Ibrahim oyunlarin hakkini Verdi, yildizini parlatmayi bildi, Fakat belki
de gercek yildiz Tonguc’un arkasindaki manevi destekdi. Bu durumda,
Ibrahim Tonguc’a karsi degil de yedi duvele karsi oynar gibiydi, yandaki
fotograflara bakmak bunu anlamaya yeterdi, Erden tuvalet molasi
vermisti, geldi kendine bir raki koydu, buzunu da yerlere devirdi,
ortalikta daha yenmemis yemekler vardi ustelik misirlar hic acilmamisdi,
disarida mangal yagmura ragmen haril haril yaniyordu… Aklima gelmisken
soyleyeyim.. Hadi bari, bu mangaldan da bahsedeyim… Bu mangal dunyada
tekdir. Birtek Avustralya Brisbane sehrinde Farukgiller Konaginda
bulunur. Ne ithal edilir, ne de ihrac edilir. Aynen bu web sitesinde
teshir edilir. Kopyasini arasan onu da bulamazsin, cunku teknigi cok
ozeldir. Genisdir ve de derindir. Dunya'yi icine alir ve daha da var mi
diye etrafina bakinir... Siz attikca odunlari, o banamisin demez,
herbirini catir catir patlatir. Yasmis, kuruymus, ciraliymis demez,
hepsini daha sen arkani donmeden kule cevirir.
Bizim Faruk, bu mangal islerinin uzmanidir. Faruk'un bu
gordugunuz Alamet-i Farika, Sahane-i Muhtesem mangali konakda verilen
buyuk BBQ (yoksa barbeku mu demem gerekirdi) partilerinin olmazsa olmaz
techizatidir. Bu mangal aslinda cok amacli bir donme davuldur. Halis
celiktir. Her tarafi igne deligi gibi delik desiktir. Iyi hava alir, iyi
hava gecirir. Genis mi genistir. Yandan koysan 50 kilo odun alir,
ustten koysan onu ikiye katlatir. Bir kivilcimlik kibrit isini gormeye
yeterlidir. Sipsak, aninda harlar... Aman.! temkinli davranin, alevler
yuzunuze atlar. Yillarin cilesini cekmistir bu mangal. Cekmistir
cekmesine de… bana misin dememistir. Gorenler zannederki 40'ina daha
yeni basmistir; yani anliyacaginiz, en verimli caglarindadir. Yaz demez
kis demez, gunes demez, yagmur demez, haldir haldir, gurulduye
gurulduye vazifesini icra eder. Onunla pisirilmis etler en lezzetli hale
gelirler. Hele hele kestanelerin ici, cifte kavrulmus badem gibi piser.
Bu mangal kac nesile hizmet etmistir; tarihinin kokleri taa 1939 Alman
harbine kadar uzanir, gider. Faydalari saymakla bitmez. Bir zamanlar
onden doldurmali camasir kazani iken dakikada 300 devir yaparak rekorlar
kirmistir. Ustun hizmetlerini yillarca aksatmamis, sonucda mangallikta
karar kilmistir. Ne o bizden vazgecer, ne de biz ondan. Hemen elimizin
altindadir. Aninda hizmete hazirdir. Ustunde et kavrulmasa bile, yanan
atesinin cekim alaninda, diyar diyar memleket turkuleri yakilir,
memleket kurtarilir, cigara yakilir, misir kozlenir, kestane kavrulur,
hikayeler anlatilir, sarkilar siralanir… iste boyle boyle, saatler
gecenin ikisini bulur. Gelgelelim bu mangal da az sansli degildir yani…
Sayemizde, resimleri basilir, Google ile dunya, aleme tanitilir. Kolay
kolay akla gelmeyen teknigiyle de, konu komsuyu kiskandirir… Uzun lafin
kisasi… eksik olmasin, bu mangalin sayesinde bizlerin keyfi gicir mi
gicirdir.
Icerde oyunlar gecenin 1’ine dogru hala daha devam etnekdeydi,
Erden yeni cikan bir rakidan bahsediyordu, galiba adi Efes mi neydi, biz
basladik misirlari acmaya ve sislere takip atese koymaya, iki saniyede
kozlendiler, icerdekiler helal olsun dediler, iyice kizarmis olanlar
tabak icinde hala daha catir catir ses verdiler, oylece herbirimize
ikram edildi, afiyetle yenildi, Ibrahim eski anilarini anlatti, bir
zamanlar guney doguda bir devlet sirketinde uzman muhendis olarak
calismisti, sakali cikmamislarin kiral kesildigi yerlerdi, o zamanki
sartlar oyleydi, kadrolu olanlar is bildiginden degil, cemmaat
kontenjanindan koltuk kapmak icin yerlestirilmislerdi, kendilerinden
olmayana tornavida gosterirlerdi, ustelik bunlari yapanlar alelade
gariban tiplerdi, vatanin degil kendi dergahinin emrindeydi. Ibrahim,
onlara ragmen kendi bildiginden taviz vermemisti…
Biz oradan buradan laflamayi surdururken, baktik coktan gecenin
ikisi olmus, hepimizin gozleri cukuruna kacmis, daha oynanacak oyun
oldugu halde kimsenin oynamaya gucu kalmamis, oyunu birakma karari
alinmis. Madem oyle dedik, sigara yakmaya disariya ciktik, sonra
CumaBricForumu uzerine ayakustu konustuk. Gelecek vaad eden, potansiyeli
olan bir proje dedik, Cuma bric artik Google’la girdiginden, Bric
kelimesi altinda tarama yapmak kolay olur dedik, Google ile birlikte
ziyaretci de artar, merakli olanlar varsa kimmis bunlar, neler
yapiyormus diye sitemize tik’ lar dedik… Iste gece boylece bitti. O
arada, Erden son raki bardagini da mutfakda suyla calkaliyordu, Tonguc
arabada arkaya alinmisti, ozel yatak ona ayrilmisti. Erden’in yas gununu
tekrar kutladik ve iki hafta sonra bulusmak uzere Farukgiller
Konagi’ndan ayrildik.
CumaBric Editoru
OYUNLARDAN "ENSTANTENELER"
TAKIMLAR Listesi
1. TAKIM: Mehmet - Erden
2. TAKIM: Halim – Tonguc
3. TAKIM: Ibrahim - Turker
4. TAKIM: Faruk - Guven (+A.Celal)
Buyuk bir gece olacagi her haliyle belliydi… Sultan sofrasi coktan hazirdi…
cigkofte, tulumba tatlisi, Elmali corek, zeytin ve peynir icli ev ekmegi,
saraplar ve raki, caylar, kozlemelik misirlar
Erden’nin yas gunu de bugune denk gelmis…
Sansli adam Erden, tam da dogacak gunu bulmus
Iyiki dogdun Erdeeen…. Iyiki dogduunn Erdeeenn…!
Kartlar henuz cekilmeden, disarinin keyfini cikariyorduk…
Bric gecelerinin mangal atesi olmazsa tadi olmaz
Faruk, evsahipligini kusursuz yapar, elinden her is gelir…
Ilk oyunda Mehmet hizli bir ‘start’ yapti, Tonguc’a 3 gostertip, 2 batirtdi.
Ibrahim, Mehmet’e uzun serili acilimlarin ne anlama geldigini anlatiyor, Erden suskun bakiyor.
Iste Erden’in elideki kartlar
Cay, Raki, Cig Kofte, bric, Iste hayatin gercek tadi…
Oglum Turker, biraz da kendini yazsana, benden kactane firca yedin,, anlat bunlari…
Buyrun Bay, Buyrun Bey…! Heryerde var boylesi yok, Buyrun..!
Gel de simdi bu kartlarla iki sanzatu oyna oynayabilirsen…
Eh, bu da Halim’den sana yas gunu hediyesi iste..
Kim sordu sana ihtiyac molasi vermelisin diye..
Tonguc caresiz bakislarla manevi destek arayisinda.
Faruk, durumun destek vermeye deger olup olmadigini inceliyor
Biraz dusun, sonra da kasin… biraz daha dayan Tonguc, yardim tam kosede geliyor.
Fakat O ne…! Tonguc muradina ermistir…
Her iki koldan kayitsiz sartsiz, tam yardim destegiyle kusatilmis haldeyken..
Erden, sus sus sus kimse duymasin diyor ama… Tonguc, firsati kapmis, elbette gulecek
Mehmet bile yardima geldikten sonra, Tonguc’un sirti yere gelmez arkadas…
Digerleri ise, Tonguc’a “sana ben degil, Allah yardim etsin” diyor
Bu arada Mehmet, kendisine sayisal Lotto’nun gonderdigi
bir bucuk dolarlik ceki devlete bagisladigini soyledi ve iste
ispati buradadir dedi…
Ve iste, CumaBric'in Komuta Kontrol ve Operasyonlar Merkezi' ndeyiz...
Cekilen "enstantene"ler "digital" kameralardan internet sayfalarina transfer edilir.
CumaBric'in internet yayinlari bu gordugunuz sistemlerden yapilmaktadir.
Merkezde bir masa da CumaBricForumu ForumSahibi'ne ayrilmistir.
Merkeze giris tam bir kontrol altindadir...
Bu amacla, gerekli olan her turlu techizat ve tedbir alinmistir.
Ingilizce ifadeyle:
Enter At Your Own Risk"
SKOR TABELASI
0 comments:
Post a Comment