Efendim,
gece tahmin edeceginiz uzere benim ve Tonguc’un hararetli bir sekilde
Turkiye anilarimizi arkadaslara aktarmakla gecti . Hatirlarsaniz bir
onceki sayida Tonguc’un yarim kalan tas kaya incelemelerini tamamlamak
uzere Turkiye’ye gittiginden bahsetmistim. Tesaduf O da Cuma gunu
Turkiye donusu aramiza katildi. Ben guzel Turkiye’mizin yazlik kiyi
sehirlerini ballandira ballandira anlatirken Tonguc da Mus, Bitlis gibi
yerlerden bahsediyordu. Oralari gormek lazim, halkin fakirligini bilmek
lazim falan dedi. Bana, sen Turkiye’nin kaymak bolgesini gormussun,
bilmeden otuyorsun dedi, esas sen git de oralari gor dedi, ama sonra O
gittigi dogu bolgelerindeki dag, tepe, gol manzaralarini anlata anlata
bitiremedi. Hepimizin icine bir ferahlik serdi. Icimizden oralarda
yasiyor olmak geldi. Sonra baska konulara basladi, biz aman dur yapma
deyip kagitlari cekmeye hazirlandik ve oyle de yaptik, herkes ortagini
buldu, oyunlar basladi. Ilk oyunu biz Halim ekibine karsi oynadik. Fena
ufalandik. Puan gelmedi, geldiyse de enpas tutmadi, enpas tutsa da oyunu
cikaramadik falan derken eksi onbesle partiyi verdik. Moral cokuntusu
olur gibi bir durum yasiyorken hemen toparlandik, yedigimiz lokumla
bademlere daldik, Turkiye’den gelen yaprak purolari yaktik, kadersiz
mangal atesine bakip ic cektik, ben Turkiye’de yediklerimi anlatirken,
herkes de benimle beraber yemis kadar oldular, iyice doydular, susuzlugu
gidermek icin saraplari actik, diger oynanan oyunlara biraz baktik.
Sonra
tekrar sira bize geldi, biz oyuna basladik, ama Allah kahretsin
disaridaki tantanayi kacirdik. Ulan nedir ne oluyor, kim kimi dovuyor
diye goz ucuyla disariyi kesmeye calistiksa da olmadi, Tonguc ile
Faruk’un sesleri ortaligi kapladi. Ben acaba oyunu birakip aralarina
karissam mi diye dusundum ama oyunun hakkini vermeyi daha isabetli
buldum, bu arada karisikliktan kozun birini sasirdim, Ibrahim mavi
sapkasini giydiginden O uyumuyordu, hemen duruma el koydu, benim bir
batarla oyunu bitirmemi sagladi, Neyse ben disari cikip kendime muhabir
aradim ama kimse yanasmadi, ben de guvenilir kaynaklardan edindigim
bilgilere dayanarak tartismanin ozetini bir kenara yazdim. Kimine gore
alisildik benzer tartismalardan biriydi. Biri bisey soyledi mi oburu
kendi bildigini okumak icin sira bekliyordu, sonra oburu kendi sirasini
aliyordu, olaylar da o yonde gelisiyordu. Fakat digerlerine gore de
Tonguc haksizdi, Faruk onu iyi yakalamisdi. Dogu koylusu fakir de Bati
koylusu ondan cok mu zengin diyordu, alkis topluyordu, sesi iyice
baskindi, el kol hareketleri hakliligina yansiyordu, Tonguc ne dedigini
bilmiyordu, atip tutuyordu, laf salatasi yapiyordu, tartisma nasil
sonuclandi belli degildi, herhalde biri hadi canim sende deyip vaz
gecmisdi. Biz biraz hayiflandik, guzelim tantanayi kacirdik. Ama olsun
denizde kum biter bizde tartisma bitmezdi, bu tipik bir Turk
karakteriydi. Oyunlara devam ettik. Celal Tonguc’un yaninda sandalyede
yerini aldi. Kollarini sivadi, toleransi rafa kaldirdi, her yanlisda
firca cekti, verdi veristirdi, tirubunde olmanin zevkini cikardi,
Ibrahim “mavi mavi masmavi” sarkisini mirildaniyordu, elindeki
puansizliga aldirmayip alti cikmayi basariyordu. Buyuk ustalik
sergiliyordu. Yine de Halim ile Ibrahim Tonguc’un ekibine yenildiler ama
oyunlari birinci olarak bitirdiler. Zaman da epey ilerlemisti, gecenin
ikisine geliyordu. Caylar bitmisdi, saraplarin son yudumlari da alindi,
dunya ve memleket meselelerine yeniden dalindi, Laf dondu dolasti
dunyanin en iyi 500 universite siralamasina neden Turkiye’den de bir
universitenin giremedigine geldi. Kalkinmanin olcusu boyle seylerdi,
parklar yollar onemliydi ama bu esas olandi. Sonra Telekom’un satisini
tartisdik, bizim bildigimiz, zarar goren devlet kurulusu satilirdi
devlete yuk olmasin diye, Halbuki Telekom yilda 2,5 milyar dolar kar
yapan tek Tekel kurulusu, neden satildi hic anlasilamadi. Halim’e gore
Tekel olan bir kurulus varsa onu satisa cikarmak akil kari degildi,
cunku onunla birlikte bircok yan kurulus da varligindan nasipleniyordu.
Ekonomik katki sagliyordu. Sonra Celal, Putin’i ornek gosterdi, Rusya’yi
batmakdan o kurtarmisti, ise ilk once petrolu ozelden geri alip,
devletin kontrolune gecirmekle girismisdi, illa da ozellestirme yapilsin
dememisti. Ibrahim birkac gun once gonderdigi email’de Telekom
satisiyla ilgili olarak ortaya konan yanlislari bir kere daha
hatirlatti. (Iste o dokuman meraklilar icin burada)
Butun bunlardan sonra herkesin uykusu geldi, yavas yavas evlerimizin yolunu tuttuk.
Gelecek oyuna kadar kalin saglicakla.
CumaBric Editoru
OYUNLARDAN "ENSTANTENELER"
TAKIMLAR Listesi
1. TAKIM: Turker – Mehmet
2. TAKIM: Halim – Ibrahim
3. TAKIM: Faruk – Erden
4. TAKIM: Tonguc – Guven
Seytanin bacagini kirmistik.
Halim-Ibrahim ekibine fena yenildik ama o yenilginin ocunu Faruk-Erden ekibinden aldik
Faruk, elinde 4 puan olunca yapacak baska bir seyin yok… Bozdurup bozdurup harcayacaksin…
Biri yer, biri oynar. kiyamet ondan kopar… Yok, yok… Biz Turkiye’de yedik, icdik, sistik. simdi sira bu beylerin…
Utku ile Halim disarida beklesip duruyorlar ama, Maalesef…
maalesef, Ates kazaninda ne kestane var ne kebab…
Ayip oldu bu atese de, haril haril yandi durdu zavalli…
Ibrahim belli etmiyor ama o mavi sapkayi ugur olsun diye giyiyor…
+15 ile bu oyun baska nasil biterdi saniyorsunuz..
Oglum Tonguc, dusundukce daha bir batiyon lan..! At ne atarsan at farketmez, nasil olsa yanlis kart olacak
SKOR TABELASI
0 comments:
Post a Comment