Home » » 3 Haziran 2005 CumaBric Gecesi

3 Haziran 2005 CumaBric Gecesi

DAVULU DELEN JAGUAR
 
Basrolu kim oynuyor..?

Bu soruyu Tonguc bana son bir kac haftadir tekrar tekrar sormaktan bikmadi. Benim bu soruya cevap verebilmem mumkun degildi. “Basrol” demekle aramizdan birinin olumlu ya da olumsuz (ama daha ziyade alayci) yanlariyla “desifre” edilmesini ima ediyordu. Halbuki ona anlatmaya calistim; olaylarin gece icindeki akisi ister istemez bir ya da bir kacimizi on plana cikaracak ve burada anlatilan konularin ana “kahramani” yapacakti. Benim yaptigim ise sadece olaylari burada komiklestirerek yansitmakti. Fakat Tonguc orali olmadi, bunlara “basrol” sifatini koymayi daha uygun buldu. Kendince aldigi bir kararla kendisini ilk sayimizin “basrol oyuncusu” ilan etmisti, simdi de sirasini alacak birinin pesindeydi. Sanki sabirsizliktan uyku uyuyamamis gibi bir hali vardi. Ona acidim kollarimi sivayip basrol oyuncusu olacak birini bulmaya koyuldum. Saga baktim, sola baktim, oraya dondum, buraya kostum, orada goremedim, burada bulur gibi olurken bosverdim, kul hakki yemeyim dedim, sonra etrafimda bir tur attim, az gittim uz gittim iki bardak cay ictim ustune bir de sarap actim. Iyi gorebilmek icin gozluklerimi taktim, masada usulca yerimi aldim.

Oyunlar basladi, kagitlarimi siralarken, hangi kozlarin soylendigini kacirdim, sordugumda da ilk alayi yedim, sonra bunu bu sutunlara tasimanin sorumluluguna davet edildim, kafam kahraman arama derdindeyken bir de baktim ki cikacak oyunu iki batarla bitirdim, bu yenilgi ikinci alaya sahne olurken, olayi aninda goruntuleyip, delil olarak kayitlara gectim, fazla gerilmisimki duvarda asili telefonu dusurdum, Ekrem zincire vurulmamin selametli olacagi fetva’sini verdi, digerleri ona “Alaadir, Alaadir” deyu alkis tuttu. Ben ise, sanli ve unlu Fenerbahce Isleri Bakani’nin bir Fenerbahce taraftari icin boyle fetva vermesini “demokratik ilkelerimizle” bagdastiramadim. Sonraki oyunda elimde iki adet Karo vardi, ama hayatinda hic Karo gormemis oyuncular gibi bu iki karoyu bagrima bastim, ortagima uc karo dedim, Mehmet’i deliye dondurdum, ama butun bunlari iyi hesaplanmis bir taktigin parcasi olarak yapmak istemistim, hesap yanlis ciktigindan bu isin icinde bir dizayn hatasi olabilecegini dusundum. Maalesef, bu firsati kacirmistim ama sonra Allah yuzume gulmustu ve elime 7 adet Kalp vermisti, ne olduysa elimde diken varmis gibi ben teker teker hepsini elimden cikarmistim, boyle yapmakla da rakiplerin ekmegine yag surmustum, Onlar As’i bastiginda ben artik uc batmistim, velhasil oyunun icine etmistim, Mehmet suskundu ama cok seyler soyluyordu ya da sovup sayiyordu, Tonguc benim Basrol’e nekadar yakistigimi haykiriyordu, ben de gittim aynaya baktim, kendimde basrol oyuncularina has bir isilti gordum, sonra bu isiltinin suurumu durduran bir beyin kanamasindan olabilecegine karar verdim. Ama cocukluktan beri bize hep ogretmislerdi… Allah’tan umit kesilmezdi… Ani bir sok ya da kaza beni tekrar hayata dondurebilirdi… O an icin ben bende degildim. Ruh olmustum ve yukaridan kendimi masada oynarken izliyordum. Bunu da icimdeki olgun karakterin ermislik mertebesine yukselmesi olarak telakki ettim. Husuu ile titredim, ve bu titremem beni tekrar vucuduma geri cektiginden ustumde agir bir yuk hissettim, sonra skor tabelasina baktim, aslinda bu yukun skor tabelasinin agirligi olabilecegine kanaat getirdim… Yapacak birsey bulamadigimdan Kendimi saraba vurdum, sigara yaktim, disaridaki gruba katildim. Onlar yeni kesfedilen “Power Turk” adli muzik kanalini izliyorlardi. Bu Power neden oraya konmustu o da ayri bir yilan hikayesiydi. Bugun Power kelimesi girdi ya yarin da Turk kelimesini kaldirirlar sen sag ben selamet olurdu… Aslinda bu isin gidisati “bye bye Turkce” kitabinda acik secik ifade edilmisti..
Disarida derin bir muhabbet yoktu. Nedense konu eski yillardan acilmisti, cocukluk yillari ve okul hayati hakkindaydi. Cocuklugumuzun korkulu gunleri hep ogretmenleri de kapsiyordu. Benim aklima sadist denecek karakter tipi sergileyen bir iki ilkokul hocasi geldi. Hele o kollariyla yuzunu ve kulaklarini ogretmenin dayak darbelerinden korumaya calisan, o yillarda 9 yasindaki zavalli Nurettin’i acilarini icimde hissederek andim.. Ogretmenin kan ter icinde dudaklarini isira isira dakikalarca Nurettin’in kollarini acabilmek icin ne cabalar harcadigini ve sonunda terini sogutmak icin kiravatini cozmek zorunda kaldigini ve bir kaplumbaga becerisiyle yuzunu kollarinin icine saklayan Nurettin’in sonunda ona nasil yenik dustugunu de gozlerimin onune getirdim. Her turlu caresizlige icerledim. Butun bunlari masada oturanlara anlattim, megersem herkesin benzer bir hikayesi varmis onlar da kendi anilarini aktardilar birer birer, butun bunlara ragmen o sadist ruhlu ogretmenleri degil de, ogretmen dayagini gunluk hayatin bir parcasi olarak goren Anadolu ummet kulturunu asagiladik. Baktik ki bu is bir askerlik hikayesine donuyor konuyu askerlige kaydirdik, Bolukte zorunlu olarak bir kogusu paylasmak zorunda kaldigimiz diger askerlerin Aziz Nesin’lik diyebilecegimiz komik hikayelerine el attik, sonra nisanciligimiz uzerine ovguler yagdirdik, gece boylesine sakin sakin hikayelerle giderken, benim siram geldi tekrar oyuna baslamak icin iceriye gectim, fakat hala disarida konusulanlari duyabiliyordum, Ozal hikayesi gecen hafta kaldigi yerden devam ediyordu, Halim Turkiye’ye Ozal’in cag atlattigini “ben onu bunu dinlemem arkadas” havasi icinde dile getiriyordu. Sonra benim aklima “Davulu Delen Jaguar” partisi geldi, Ozal’a karsi kurulmus bir partiydi ve amblemleri parcalanmis davulun icinden ziplayan bir sirk Jaguariydi. TV’de soz hakki bile almisti. Secim konusmalarinda Ozal’in bateristlik yapan damadinin Jaguar oto islerini nasil beceriyle yuruttugunu soyluyordu. Fakat sonunda “Ey millet… Oyunuzu bize degil Dogru Yol’a verin, yanlislik yapmayin…” diyerek konusmasini bitiren bir parti baskanlari vardi. Yani azizim, kimilerine gore satafatli ve eglenceli yillardi Ozal’li yillar. Celal Halim’in sundugu Tekzip’deki grafikten tatmin olmamisti, grafik Ozal’li yillari gostermekten uzakti, 80’den 88’e koca bir zamandi. Bebek dunyaya gelse 8 senede ilkokul ikide olacakti, eh Anasi Babasi parayi nasil bulacakti orasi bir muammaydi… ama o yillar grafige nedense yansimamisti.. Sonra baktim, disariya kulak vermeye devam edersem basrol karakterimin Oscar kazanacagini anladim, bu ise bir son verdim.

Oldukca uzun bir gece oldu. Oyunlarin sonunda Faruk ve Guven’in olusturdugu guclu takim buyuk bir galibiyet ilan etti. Disarida soguk vardi fakat Turkiye meselelerini birakip “Davnandir” ve bolgesindeki meselelere el atmistik ve artik sogugun etkisini hissetmiyorduk. Atesli atesli tartisiyorduk. Endonezya’da gumrukten gecerken “boggie board” kilifinin icinde 4 kilo eroinle yakalanan Shapelle Corby’nin suclu mu sucsuz mu oldugunu konusuyorduk. Garip bir “case” olarak tarihe gecti Corby davasi. Uzun tartismanin sonunda is geldi Corby’nin nasil olup da cantanin icindeki 4 kilo fazla agirligi hissedemedigi sorusuna takildi. Aldigimiz karar en iyisi Bali’ye hic gitmemekdi.

Artik gece saatin ikisi olmustu ve konu da tukenmisti. Arabalara atlayip evlerimize dogru yola koyulduk.

CumaBric Editoru
 


OYUNLARDAN "ENSTANTENELER"
 
TAKIMLAR Listesi
1. TAKIM: Faruk – Guven
2. TAKIM: Erden – Tonguc
3. TAKIM: Turker – Mehmet
4. TAKIM: Halim - Celal

 
Faruk sesini fazla yukseltmis olmali ki, fotografi cekenin odu patlamis, zangir zangir titriyor.
















Ben bu sahneyi kacirmisim… neler olduguna dair yorumu da siz yapin artik…



















Ayni sahnenin bir iki saniye sonrasindaki durum…..















Ekrem ilk defa milli olmaya hazirdi, Eline de balli mi balli bir el gelmisti.
Gel gorki o eli oynamak is....



Celal’e nasip olmustu. “Neye Niyet Kime Kismet” dunyasi iste, ne diyceksin...!















Elin kalitesi Celal ve Halim’i sarhosa cevirmisti… Baslari fildir fildir donuyordu…















Celal gerekli emirleri Halim’e verdi… Halim de sak diye bir selam cakti ve hisimla oyunu bitirdi















SKOR TABELASI

0 comments:

Post a Comment

 
Copyright © 2013. CUMA BRIC FORUM - Bu sitede yayinlanan hikayeler kopyalanamaz ve baska bir yerde izinsiz basilamaz.