Xian kentinden bahsederken, "terra cotta soldiers" ya da kiremit askerlerden bahsetmedim.
Çinliler aslında ülkelerine Çin demiyorlar. Sordum, vatanlarının ismi Çincede "Orta Memleket" mis. İngilizcede "Middle Kingdom" diye bazen geçerdi. Demek ki ordan geliyormuş.
Biz (ve bütün dünya) niye Çin diyoruz. Bugünkü bildiğimiz Çin ülkesini kuran adamın ismi Çin mis de onun için. İmparator Çin milattan 200 sene kadar önce yaşamış. Çok gaddar bir adammış ama çok şey başarmış. İşte yaptıklarından bir kaçı:
- Tüm boyları bir araya getirip tek bir sancak altında toplamak
- Çeşitli "Çince" yazıları birleştirip tek bir "alfabe" tesis etmek
- Çin seddini inşa etmek
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, öldükten sonra hem kendisini hem de memleketi korusunlar diye yüzlerce kiremitten asker yaptırmış, onları yere gömdürmüş.
Konferans arasında bir ara oraya da götürdüler. Bir kaç fotoğraf.
Ben bu fotografi cekerken, Guan da benim resmimi cekmis:
Atlar da var, askerler binip savaş alanına koşsunlar diye:
Bu askerleri kilden kalıplarda dökerek yapmislar. Sonra da boyamışlar. Askerler açığa çıkınca boyalar solmuş, böyle renksizleşmişler.
Bu yüzden, askerlerin bir kısmını hala toprak altında gömülü tutuyorlar. Rehberin söylediğine göre, o askerler hala renklerini muhafaza ediyormuş.
Kiremit askerler müzesinden dönerken, bir de 5 bin sene öncesinden kalma bir köye gittik. Beşbin sene öncesinden ne kalır bu zamana, kazma üçü diye hayal edeceğiniz taşlar, çanak çömlek, ev kurmak için çamura çakılan kazıkların delikleri falan. Bir de mezarlar vardı. Yaramazlık yapan küçük çocukları, seni bu amcanın yanına gönderirim diye korkutursunuz belki diyerek bir fotoğraf yüklüyorum. İşte beş bin sene öncesinde yaşayan bir çekirdek aile. Rehber bilmiyordu niye bir arada olduklarını. Bana göre Salmonelladan ölmüşler hepsi beraber sekiz günlük güveç yedikleri için, güveç küpü ile birlikte gömmüşler.
Son olarak, Xian surlaraından bir fotoğraf. Şehirin etrafı kare şeklinde bu surlarla çevrili.
Bu resimden aslında pek anlaşılmıyor. Wikipedia'dan bulduğum bu aşağıdaki resim daha iyi tasvirliyor:
Çepeçevre 13.7 kilometre imiş. İlk gün Guan'la yürüdük (akrep tava yediğimiz yemek öncesi), canımız çıktı.